Mersin’in Tarsus ilçesinde öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan davasında cinayetten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası onanan sanıklardan Fatih Gökçe, hakkında “cinsel saldırıdan” verilen mahkumiyetin Yargıtay tarafından bozulması üzerine bu suçtan yeniden yargılanmaya başlandı.İlişkili Haberler
- Özgecan’ın katillerine yapılan silahlı hücum davasında karar
- Özgecan’ın katilinin öldürülmesinde 5 tahliye
- Özgecan Aslan’ın katillerine saldırıya müebbet istemi
- Özgecan’ın katilinin öldürülmesiyle ilgili 7 gardiyan serbest
Mersin‘in Tarsus ilçesinde öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan davasında cinayetten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası onanan Fatih Gökçe, hakkında “cinsel hücum suçundan” verilen 24 sene hapis kararının Yargıtay tarafından bozulması üzerine yeniden yargıç karşısına çıkarıldı.
Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlayan davaya Fatih Gökçe, Osmaniye’deki cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Özgecan Aslan’ın amcası Yaşasın Aslan’ın aileyi temsilen geldiği duruşmayı, Mersin ve Adana Barosu başta olmak üzere vatan genelinden baroların temsilcileri ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ve bazı kadın örgütleri temsilcileri de izledi.
Gökçe, savunmasında, cinsel saldırıda bulunmadığını iddia ederek, kendisine iftira atıldığını ve suça sürüklendiğini savundu.
Mahkeme başkanının fazla sayıda sorusuna “Bilmiyorum” ve “Kızımın velayetiyle ilgili sorunlarımı düşünüyordum, şuurum yerinde değildi” şeklinde yanıtlar veren sanık, korktuğu için polise gitmediğini söyledi.
KAN DONDURAN İFADELER
Gökçe, Suphi Altındöken istediği için benzin satın alarak getirdiğini ve ne için kullanılacağını bilmediğini ileri sürerek, şöyle konuştu:
“Minibüse bindiğimde fazla ağır kan kokusu vardı. Biri yatıyordu, her yan kandı ama bakmadım. Evin önündeyken Suphi babasından bıçak istedi. Minibüse bindikten sonra Özgecan’ın elleriyle beraber çıktı. Ben ‘napıyorsunuz’ dedim, bana ‘araca doğru git, önden devam et polis görürsen uyar’ dedi. Maktülün ellerini latife yapar gibi bana uzattı. Sonra bir çuvala koydular. Yaptım, ettim, gittim ama isteyerek değil, şuurum yerinde değildi. Şimdi kafama vuruyorum keşke şöyle yapsaydım diye.”
Hakkındaki cinsel hücum suçlamasını kabul etmediğini yineleyen sanık, “5 dakikalık beğeni için hayatımı karartacak biri değilim. Ben bir şey yapmadım” dedi.
Mahkeme başkanının “Şuurum yerinde değildi, uyurgezer gibiydim diyorsun ama Toroslar’a kadar otomobil kullanmışsın” şeklindeki sorusu üzerine de Gökçe, “Ne yaptığımı bilmiyordum. Önden gidip yolu denetim et dediler” şeklinde karşılık verdi.
Müşteki avukatları ise sanığın, cinsel hücum suçunu işlediği için cesedin ortadan kaldırılmasına yardım ettiğini ve sessiz kaldığını savunarak, mahkemenin ilk verdiği kararın arkasında durmasını istedi.
Sanık avukatı ise Yargıtay’ın “cinsel saldırı” suçlamasına yönelik bozma kararına katıldıklarını belirterek, öbür suçlamayla ilgili de aynı kararın verilmesi gerektiğini, aleyhte hususlara da katılmadıklarını belirtti.
Mahkeme heyeti, yaklaşık 8 saat süren duruşmayı dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için erteledi.
KADIN ÖRGÜTLERİ TEPKİLİ
Dava öncesi Tarsus Adliye bahçesinde toplanan muhtelif kadın örgütleri sanığa tepki gösterdi.
KADEM Hukuk Komisyonu Başkanı Betül Yanılmaz, dava öncesi Tarsus Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Özgecan Aslan’ın öldürülmesinin bütün ülkeyi kanun boğduğunu anımsattı.
KADEM olarak takipçisi oldukları davadaki hukuk mücadelesi sonucu, mahalli mahkeme tarafından bütün sanıklara üst sınırdan ceza verildiğini ve indirim uygulanmadığını anımsatan Yanılmaz, şöyle konuştu:
“Bu karar bütün öbür eş öbür davalara emsal nitelikte olarak insanlığa kasteden şiddet vakalarında faillere hiçbir tolerans gösterilmeden ceza verilmesinin altını çizmişti. Ancak Yargıtay, sanık Fatih Gökçe hakkında öldürme suçundan verilen cezayı onaylarken cinsel hücum suçundan ötürü verilen hapis cezasını kanıt yetersizliği gerekçesiyle bozdu. Oysa dosyadaki bütün deliller, beraber değerlendirildiğinde sanığın cinsel hücum suçundan cezalandırılması için yeterli olduğu görülmektedir. Zira mahalli mahkemece ortaya konan durumdan da anlaşılacağı gibi sanığın cinsel hücum suçunun delillerini ortadan kaldırmak için öbür sanıklarla beraber bu cinayeti işlediği açıktır. Şüphesiz hiç kimse, bir başkasının işlediği bir suçu ortadan kaldırmak için böylesine hunharca bir cinayete ortak olamaz. Yargıtay kararının çizdiği bu tablo, olağan yaşam akışına aykırıdır. Bu sebeple bugün, burada adaletin yerini bulması adına mahalli mahkemenin kararına direnmesini bekliyoruz.”
KADEM üyesi grup, ellerindeki dövizlerle adliye bahçesinde bir süre bekledi.
DURUŞMANIN ARDINDAN AÇIKLAMALAR
Özgecan ailesinin avukatı Sevin Küçük de duruşmanın ardından adliye önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Yargıtay’ın 3 sanık için de mahalli mahkemenin verdiği “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçlamasını onarken, Fatih Gökçe hakkındaki “cinsel saldırı” suçlamasının kanıt yetersizliği gerekçesiyle bozulduğunu anımsattı.
Mahkemenin, ilk verdiği kararda direnmesini beklediklerini belirten Küçük, şunları kaydetti:
“Bu bozma kararının kesinlikle hukuka müsait olmadığını düşünüyoruz. Adam öldürme gerekçesinin zaten cinsel hücum suçunun delillerini ve var öbür delillerin ortadan kaldırılmasına yönelik olduğu, adli tıp raporları, sanık ve şahit beyanları ile nitelikli cinsel hücum sonucu kesinliğe varmıştır. Bu nedenle mahkemenin direnme kararı vereceğine inanıyoruz. Daha önceki mahkeme heyeti tamamen değişti. Yeni başkan, üyeler ve savcı laf konusu. Heyet dosyaya aslında iyi incelemiş. Fatih’in sorulara verdiği cevaplar ve edindiğimiz izlenim, mahkemenin direnme kararı vereceğini düşünüyoruz. Kamu vicdanı açısından da böyle olması gerektiğini düşünüyoruz.”
Özgecan Aslan’ın amcası Yaşasın Aslan ise adliye bahçesinde basın açıklaması yapmalarına polis tarafından ruhsat verilmemesine tepki gösterdi.
Demoralize olduklarını anlatım eden Aslan, “Daha evvel adliye bahçesinde izah yaptırıp, şimdi yaptırmamalarının bir amacı var mıdır bilmiyorum. Sanırım kamuoyu baskısı eskisi gibi olmadığı için herhalde birileri zor alıyor. Bir diğer örneği de fazla güzel amaçlar için kurduğumuz Özgecanlar Derneği’nin de abimin istifa ettirilerek bir hanımefendinin geçirilmesiyle neticesinde hususi amaçlarla derneğimiz kullanılmakta, kendi şahsi çıkarları için kullanmakta. Yine yalnızız. Şu an herhalde yalnızlığın sonucunu yaşıyoruz. Mahkeme heyetinin, caninin saatlerdir dalga geçmesini, manevra yapmasını gördüğünü düşünüyorum. Bir dahaki duruşmada inşallah ulu Türk milleti adına karar veren mahkemelerin, ulu Türk milletinin nabzına göre karar vereceğini düşünmek istiyorum ve umuyorum.”
OLAY
Üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Özgecan Aslan, Mersin’in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015’te evine gitmek için bindiği minibüste öldürülmüştü.
Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 3 Aralık 2015’teki duruşmada, sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken’in “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya diğer bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, diğer bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve muhtelif suçlardan 27 sene hapisle cezalandırılmasına karar vermişti.
Baba Necmettin Altındöken’i “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya diğer bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, diğer bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum eden mahkeme heyeti, sanık Fatih Gökçe’nin ise “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya diğer bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, nitelikli cinsel saldırı, diğer bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 24 sene hapisle cezalandırılmasını kararlaştırmıştı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, Özgecan Aslan davasıyla ilgili cezaevinde öldürülen Ahmet Suphi Altındöken’in babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe hakkında, “adam öldürme” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını onamış, Gökçe hakkında “cinsel saldırı” suçundan verilen 24 sene hapis cezasını ise “delil yetersizliği” gerekçesiyle bozmuştu.
News
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.